Transfer Fiyatlandırması Hakkında Kararda Yapılan Değişiklikler
25 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2151 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 27/11/2007 tarihli ve 2007/12888 sayılı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Bakanlar Kurulu Kararında değişiklikler yapılmıştır. Kararın yaptığı düzenlemeleri iki başlık altında toplamak mümkündür.
1. Kanunda yapılan Değişikliklerin Karara Yansıtılmasına Yönelik Düzenlemeler
Birincisi Transfer Fiyatlandırmayla ilgili olarak Kurumlar Vergisi Kanunun 13 üncü maddesinde zaman içinde yapılan ancak mevcut kararnamede güncellenmeyen bazı hususlar güncellenmektedir. Bunlar,
- İlişkinin ortaklık kapsamında oluşması durumunda örtülü kazanç dağıtımından söz edebilmek için ortaklık payının %10 geçmesi gerektiği yönündeki kanuni düzenleme karara yansıtılmaktadır.
- Emsallere uygun fiyat ve bedelin tespitinde kanuni düzenleme ile kullanılabileceği hükme bağlanan işlemsel kar yöntemleri Kararda da düzenlenmektedir.
- Belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirenlere uygulanacak ceza indirimine ilişkin Kanuni düzenleme Karara yansıtılmaktadır.
2. Kanunun Verdiği Yetki Çerçevesinde Yapılan Düzenlemeler
a. Peşin Fiyatlandırma anlaşmalarının uygulanma süresi uzatılmaktadır.
Peşin fiyatlandırma anlaşmalarının üç yıl olan uygulanma süresi maksimum 5 yıla çıkarılmaktadır.
b. Çok uluslu şirketler grubuna mensup olan şirketlerde dokümantasyon zorunluluğu
Genel Rapor
Çok uluslu işletmeler grubuna bağlı olup bir önceki hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan bilançodaki aktif büyüklüğü ve gelir tablosundaki net satışlar tutarının her ikisi de 500 milyon TL ve üzeri olan kurumlar vergisi mükelleflerinin genel rapor hazırlaması zorunluluğu getirilmektedir. Söz konusu raporun ilgili hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonuna kadar hazırlanması ve bu süre sona erdikten sonra istenmesi halinde Gelir İdaresine veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmesi zorunludur. 2019 yılı için rapor hazırlanması gerekmektedir.
Genel Rapor çok uluslu işletmeler grubunun organizasyon yapısı, işletme faaliyetlerinin tanımı, sahip olunan gayrimaddi haklar, grup içi finansal işlemler ile finansal ve vergisel durumunu içerecek şekilde beş ana kategoriden oluşacaktır. Genel rapora ilişkin detaylar Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenecektir.
Ülke Bazlı Rapor
Konsolide grup geliri 750 milyon Avro ve üzeri olan çok uluslu işletmeler grubunun Türkiye’de mukim nihai ana işletmesinin raporlanan hesap döneminden sonraki on ikinci ayın sonuna kadar ülke bazlı rapor hazırlaması ve elektronik olarak Gelir İdaresine sunması zorunluluğu getirilmektedir.
Türkiye’deki bir işletmenin nihai ana işletme sayılabilmesi için Kamu Gözetim Kurumunun yayınladığı muhasebe ve finansal raporlama standartları uyarınca, konsolide finansal tablolar hazırlaması gereken işletmeler ya da hisseleri, Türkiye’de borsada işlem görse idi, konsolide finansal tablolar hazırlaması gerekecek olan işletmeler Türkiye’de nihai hakim işletme olarak kabul edilmektedir.
Ülke bazlı raporda aşağıdaki bilgilere yer verilecektir.
Grubun faaliyet gösterdiği her bir ülke ile ilgili gelir, vergi öncesi kar/zarar, ödenen gelir/kurumlar vergisi , tahakkuk eden gelir/kurumlar vergisi, sermaye, geçmiş yıl karları, çalışan sayısı ile nakit ve nakit benzeri dışındaki maddi varlıklar, ilgili ülkede mukim her bir işletmenin adı/unvanı, işletmenin kurulduğu ülke mukim olduğu ülkeden farklı ise bu ülkenin adı ve her bir işletmenin ana faaliyetleri.
Ayrıca çok uluslu işletmeler grubunun Türkiye’de mukim olan ancak nihai hakim işletme niteliğinde bulunmayan şirketlerin, aşağıdaki durumların mevcudiyeti halinde, raporlanan hesap döneminden sonraki on ikinci ayın sonuna kadar ülke bazlı rapor hazırlaması ve elektronik olarak Gelir İdaresine sunması zorunluluğu getirilmektedir.
Raporlama için gerekli olan koşullar;
- Konsolide grup geliri 750 milyon Avro ve üzeri olması,
- Nihai ana işletmenin veya vekil olarak tayin edilmiş işletmenin mukim olduğu ülkede ülke bazlı rapor hazırlama zorunluluğunun olmaması veya
- Gelir İdaresi ile bu ülkenin vergi idaresi arasında uluslararası bir anlaşmanın olması ancak ülke bazlı rapor bilgilerinin paylaşımına ilişkin yürürlükte olan bir yetkili makam anlaşmasının bulunmaması ya da
- bilgi paylaşımında sistematik bir hata olması
Ülke bazlı raporlar 2019 hesap dönemi için 31 Aralık 2020 tarihine kadar Gelir İdaresi Başkanlığına sunulacaktır.
Çok uluslu işletmeler grubunun üyesi olan Türkiye mukimi şirketler nihai ana işletme veya vekil işletme olup olmadıklarını ve grup adına hangi işletmenin raporlama yapacağı ile hesap dönemleri hakkında bilgileri, 2019 yılına ilişkin 25 Ocak 2020 tarihinden itibaren altıncı ayın sonuna kadar Gelir İdaresine bildireceklerdir. Takip eden yıllarda ise söz konusu bilgiler her yılın Haziran ayı sonuna kadar sunulacaktır.
Ülke bazlı rapor bilgileri Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar çerçevesinde karşılıklı olarak diğer ülke vergi idareleri ile paylaşılacaktır. Türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalar listesi Gelir İdaresi tarafından ilan edilecektir.
3. Sonuç
Bu düzenlemeler daha çok OECD tarafından başlatılan ve Türkiye tarafından da desteklenen BEPS projesi kapsamındaki faaliyetlerin bir parçasıdır. Türkiye ülke bazlı raporlama konusunda üstlendiği yükümlülükleri yerine getirme konusunda oldukça geç kalmıştır. Ülke bazlı raporlar ve bu raporların ilgili ülkelerle karşılıklı olarak değişimi sonucu Türkiye, bir yandan kendi mükelleflerini transfer fiyatlandırma yoluyla kazanç aktarımları bakımından daha etkin bir şekilde denetleyebilecek, diğer yandan bu yönde diğer ülke vergi idarelerine bilgi sağlayarak vergi kayıp kaçağı ile mücadelede uluslararası çabalara katkı sağlamış olacaktır.
Her ne kadar geniş mükellef kitlelerini ilgilendirmemekle beraber düzenleme çok uluslu şirketlere önemli yükümlülükler getirmektedir. Özellikle ana merkezi Türkiye’de bulunan ve Dünyanın farklı bölgelerinde şirketleri bulunan Kurumların, şirketleri arasındaki ilişkilerde fiyatlandırma konusuna çok daha fazla özen göstermesi, uygulanacak fiyatlandırma yöntemi ve dokümantasyon konusunda uzman desteği alması, birden fazla ülkede karşılaşılması muhtemel vergi risklerinin yönetimi bakımından akılcı olacaktır.