Korona virüs nedeniyle ekonomi aniden durursa vergisel açıdan alınabilecek tedbirler nelerdir?
Dünya genelinde salgın hastalık olarak ilan edilen Korona virüsünün ekonomik etkilerini şu aşamada yavaşlama şeklinde görmekteyiz. Çalışanların iş yerlerine gidememeleri, sanayi, gıda ve ziraatta üretimin durma noktasına gelmesi, diğer taraftan insanların evden çıkmaması nedeniyle talep yönünde de ciddi bir zayıflama eğilimi söz konusu olabilecektir.
Bu aşamada paniğe yol açmadan koruyucu önlemleri almak gerekiyor. Ülkemiz bu anlamda önemli tavır sergiliyor.
Yavaşlayan ekonomiler sadece ulusal düzeyde değil uluslararası düzeyde de kendisini hissettiriyor. Bu arada satışların ve tahsilatların yavaşlaması nedeniyle zincirleme bir nakit darlığının doğması da olasılık dahilinde. Böyle bir durumda şirketlerin birbirlerine olan borçlarını ödeyememeleri söz konusu olabileceği gibi Devlete ödenmesi gereken vergilerin de ödenmemesi söz konusu olabilecektir.
Öte yandan Korona virüsü nedeniyle ortaya çıkan salgın nedeniyle vergi mükelleflerinin vergilendirmeye ilişkin beyan ve ödeme yükümlülüklerini yerine getirememesi söz konusu olabilir. Salgın hastalık, Vergi Usul Kanunu kapsamında mücbir sebep olarak tanımlanıyor. Bu durumda Gelir İdaresi Başkanlığı hastalıktan etkilenen bölge, sektör veya mükellef grupları için mücbir sebep hali ilan ederek beyanname verme ve vergi ödeme gibi vergi ödevlerine ilişkin olarak bu salgın ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlemeyeceği ve tarh zamanaşımı süresinin de işlemeyen süre kadar uzatabilir. Ayrıca mücbir sebep halinin olması ya da tevsik ve ispatı halinde vergi cezası kesilmemektedir.
Öte yandan Gelir İdaresince mücbir sebep ilan edilmese dahi salgın sebebiyle vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeyecek durumda olan vergi mükellefleri, VUK Md 17 uyarınca süre talebinde bulunabilirler. Vergi literatüründe mühlet verme olarak tanımlanan bu durum da mükellefe kısa süreli bir kolaylık sağlayacaktır.
Salgın nedeniyle varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükellefler, salgının zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezalarının kısmen veya tamamen terkin edilebilmesi amacıyla bağlı bulundukları vergi dairelerine başvurabilme imkanına sahipler.
Salgın nedeniyle alacaklarını tahsil etmede zorluk yaşayan şirketlerin, alacaklarına karşılık ayırmak suretiyle kazançlarından düşebilmeleri için dava veya icra yoluna başvurmaları gerekiyor. Ancak her bir alacak için bu yola başvurulması zahmetli ve maliyeti yüksek olacağında ve aynı zamanda iş dünyasında çalışma barışını bozabileceğinden Devletin 2020 yılında geçici vergi beyanlarını mücbir sebep nedeniyle ertelemesi, KDV’de de beyanları zamanında alsa da ödeme dönemlerini 3 dönem ötelemesinin uygun olacağını düşünüyoruz.
Keza yapılandırılmış vergi borcu olan mükelleflerin yapılandırmalarının bozulmaması için iki ayda bir ödeme şeklindeki sürecin yasal değişiklikle 3 ayda bir olarak değiştirilmesi de piyasayı rahatlatacaktır.